Ana içeriğe atla

Lovemark ve Jenerik Marka nedir?



Saatchi & Saatchi’nin CEO’su Kevin Roberts tarafından 2005 yılında literatüre kazandırılan ve alışılagelmiş “marka” algısını bir tık öteye taşıyarak adeta bir moda halini alan “lovemark” çılgınlığı, markalara “zoraki marjinallik” kapısı açmakla kalmadı, aynı zamanda reklam sektörünün de canına can kattı.

Lovemark yönetimi nasıl yapılır?

Lovemark teriminin konuşulmaya başlandığı yıllarda “sosyal medya” dediğimiz Facebook, Twitter, Linkedin, Google+ gibi “yeni nesil medya” araçları da hayatımıza girmeye ve gelişim göstermeye başladığından dolayı, reklamcıların işi eskiye göre hem kolaylaştı hem de biraz zorlaştı. Bu, biraz da meseleye hangi pencereden baktığınıza bağlı…


Açık konuşmak gerekirse, kendinizi kendinizle kıyaslıyorsanız işiniz zor. Kısacası dünya kadar yeni reklamcılık terimi sektöre kazandırılsa dahi siz bu hıza ayak uyduramıyorsanız ve “yeni”ye bir yorum getiremiyorsanız, “yeni”yi gerektiğinde millileştiremiyorsanız, geleneksellikten kopamayan markaları tavlamanız da zordur.


“Lovemark” terimi veya süreci, bir reklamcılık hilesi olarak kabul edilse de reklama para akıtan tüm akıllı markalar lovemark olmak için adeta sıraya girdi.


2013’ten sonra hissedilir derecede öne çıkan “lovemark” tabiri özellikle 2014’te tüm reklamlarda kullanılmaya, daha doğrusu öne çıkarılmaya başlandı.


En çok “lüks tüketim ürünü” olarak adlandırılan ve A+ müşteri kitlesine hitap etmek üzere üretilen ürünlerde lovemark algısı oluşturulmaya çalışıldı. Bunun nedenleri arasında, birçok köklü ve itibar açısından zengin markanın, “jenerik marka” olma piyangosunu kaçırmış olması da vardır.


Bu arada jenerik marka denilince benim aklıma ilk olarak Gilette geliyor. Mazisi 1901’e dayanan ve ilk olarak ABD’de ortaya çıkan bu tıraş bıçağı markası, zamanla tüm tıraş bıçağı markalarının ürünü tanıtmak amaçlı kullandığı ortak bir “ürün” adı olmuştur. Global düzeyde birçok jenerik marka var.
Bunlardan bazıları:

Gilette
Lacoste
Teflon
Jeep
Jacuzzi
Zippo 

Türkiye’deki belli başlı jenerik markalar arasında ise şunlar bulunmaktadır: 

Selpak
Gırgır
Permatik
UHU
UFO
Kot


Listeyi uzatmak mümkün zira hemen her sektörde jenerik marka bulmak mümkün.

Jenerik marka yönetimi

Jenerik marka olmanın, lovemark olmaktan farklı bir ürünün ilk olmasıyla ilgilidir. Daha net bir ifadeyle her marka potansiyel bir “lovemark”tır diyebiliriz fakat her “lovemark” aynı zamanda bir jenerik marka değildir.

İster “lovemark” ister “jenerik marka” olma hedefi içinde olsun, bir markanın diğer markaların önüne geçmek için yerine getirmesi gereken bir takım sorumluluklar vardır.

Bu yükümlülükler, ünlü pazarlama guruları tarafından daha akademik ve sistematik olarak anlatılmıştır.

Örneğin Harvard Üniversitesi Ekonomi Profesörü Micheal Porter, jenerik marka stratejilerini belirlerken üç temel sorudan yola çıkmıştır:
  1. Hangi sektör ya da pazarlarda rekabet etmeliyim?
  2. Nasıl ve ne şekilde rekabet avantajları geliştirip sürdürebilirim?
  3. Bunları başarmak için benim işletmemde var olan ne tür varlıkları, kaynakları, yetenekleri ve istidatları kullanabilirim ve ne tür yeni kaynaklara ya da yeteneklere ihtiyacım var?

Bu sorulara ek olarak yeni alt sorular bulunmaktadır. Lakin çok dağıtmak istemiyorum. Treacy ve Wiersema’ya göre ise, şirketler / markalar, stratejik tavırlarını belirlerken en az bir disiplinde mükemmelleşmelidir. Diğerlerinde ise en az rakipleri kadar iyi derecede başarı göstermelidir.

Yeri gelmişken, konuyla da ilişiği olduğu için söylemekte yarar var. Disiplin kelimesi Latincede “eğitim / eğitmek” anlamına gelir. Pozitif anlam yüklüdür.

Sonuçta hep dile getirdiğim gibi markalar tıpkı insanlar gibi nefes alır, iletişim kurar, tatmin edilmeye ihtiyaçları vardır. Bunlara ek olarak markalar tıpkı insanlar gibi eğitime muhtaçtır. Markanıza alfabeyi yani pazarın / sektörün A, B, C’sini öğretmeden ondan etkileyici bir şiir yazmasını beklemeyin.

Henüz markanın “maddi ve manevi katma değer” konumlanması bile tam manasıyla yapılmamış iken markayla tüketici arasında duygusal bir şeyler yaşaması söz konusu olamaz.

Aşk hem hissel hem de tensel bir duygudur. Sevgi ise tene gerek duymaz. Yüzde 100 duygusaldır. Buradan yola çıkarak şu değerlendirmeyi yapmak zorundayım; “jenerik marka” sevgiyi, “lovemark” aşkı temsil ediyor.

Marka konumlandırması yapılırken hangi duygu sizin markanıza daha çok yakışır veya hangisi diğerine göre markanızı daha çekici gösterir bunun kararını vermek mecburiyetindesiniz.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ülkelerin İhracat Rakamları ve En Çok ihracat Yapan Ülkeler (2017)

Ülkelerin ekonomilerini değerlendirirken kullanılacak onlarca parametre mevcuttur. Ülkelerin ihracat miktarları da bu parametrelerin en önemlilerindendir. Dünya’nın en fazla ihracat yapan ülkeleri ve bu ülkelerin ihracat miktarlarını listeleştirdik. Yapılan ihracat miktarlarını ülkelerin nüfusları ile birlikte yorumlamaya çalıştık. En Fazla İhracat Yapan Ülkeler 2018 Çin : 2,263 Milyar $ Amerika Birleşik Devletleri: 1,547 Milyar $ Almanya: 1,448 Milyar $ Japonya: 698 Milyar $ Hollanda: 652 Milyar $ Güney Kore: 574 Milyar $ Hong Kong: 550 Milyar $ Fransa: 535 Milyar $ İtalya: 506 Milyar $ İngiltere: 445 Milyar $ Belçika: 430 Milyar $ Kanada: 421 Milyar $ Meksika: 410 Milyar $ Singapur: 373 Milyar $ Birleşik Arap Emirlikleri: 360 Milyar $ Son yıllarda Çin’e ve ihracat rakamlarına düzülen methiyeleri duymayanımız kalmamıştır. Peki durum gerçekten bize anlatıldığı gibi mi? Önümüzdeki yıllarda ekonomik güç ABD ve Avrupa bölgelerinden yava...

Pazarlama Nedir?

Pazarlama denince çoğu sektörde olduğu gibi, burada da aklınıza ilk olarak Amerika gelmeli. Zira pazarlamanın ilk tanımları, bu sektörün dernek haline gelebilmesi yine Amerika’da başlamıştır. Amerikan Pazarlama Derneği 1985 yılında pazarlamayı “Pazarlama, kişisel ve örgütsel amaçlara ulaşmayı sağlayacak değişimi meydana çıkarabilmek için mal, hizmet ve fikirlerin geliştirilmesi, fiyatlandırılması, dağıtımı ve tutundurulmasına yönelik planlama ve uygulama sürecidir” şeklinde tanımlamıştır. Bu tanım uzun yıllar hem akademisyenler hem de uygulamacılar tarafından kabul gördü. Amerikan Pazarlama Derneği 1985 yılında yapmış olduğu tanımı 2013 yılında geliştirmiş ve pazarlamayı “müşteriler, örgüt, paydaşlar ve genelde toplum için değer ifade eden malları, hizmetleri ve hatta fikirleri üretme, duyurma, teslim ve mübadele faaliyeti, kurumlar seti ve süreçleri” olarak tanımlamıştır. Bu tanım yine günümüzde en fazla kabul görem tanımlardan birisidir.